Nadir görülen sakrum kırıklarının yönetimi; sakrumun kompleks anatomik yapısı, sakrum kırıklarının tanı zorluğu, tedavisindeki teknik zorluklar nedeniyle güçtür. Tanı, sınıflandırma ve tedavi üzerine bugüne kadar yayımlanmış Level 1 veya 2 destekleyici literatür çok azdır ve sakral kırıkların cerrahi tedavisinin uzun dönem sonuçları ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Sakrum kırıklarının tedavi planlamasında eşlik eden pelvik halka kırığı, lumbosakral faset yaralanması, lumbosakral dislokasyon ve nörolojik yaralanma olup olmadığı önemlidir. Cerrahi girişim nörolojik defisiti, lumbosakral instabilitesi olan hastalarda nöral dekompresyon ve stabilizasyon amacıyla yapılmalıdır. Başlangıç değerlendirmesinde dikkat öncelikle aktif ve hayatı tehdit edebilecek kanama varlığına, açık kırıklara, nörolojik hasara, iskelet yaralanmasının paternine ve stabilitesine yöneltilmeli; travmanın şiddetine bağlı sistemik hasar ve hastanın genel medikal durumu göz önüne alınmalıdır. Sakral kırıkların genellikle kompleks hâlde pelvik halka kırıkları, sinir kökü yaralanmaları, kauda equina sendromu ve spinal segmentlerin direkt ve indirekt hasarları ile bir arada bulunabileceği unutulmamalıdır.